Cuma, Temmuz 07, 2006

SAKARYA TÜRKÜSÜ / Necip Fazıl Kısakürek




İnsan bu su misali; kıvrım kıvrım akar ya
Bir yanda akan benin öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan hep basamak basamak.
Benimse alın yazım yokuşlarda susamak.
Her şey akar su,tarih,yıldız,insan ve fikir...
Oluklar çift birinden nur akar birinden kir.

Akışta demetlenmiş büyük küçük kainat.
Şu çıkan buluta bak; bu inen suya inat!
Fakat Sakarya başka yokuş mu çıkıyor ne?
Kurşundan bir yük binmiş köpükten gövdesine
Çatlıyor,yırtınıyor, yokuşu sökmek için.
Hey Sakarya! Kim demiş suya vurulmaz perçin?

Rabbim isterse sular büklüm büklüm burulur,
Sırtına Sakarya'nın Türk tarihi vurulur.
Eyvah eyvah!Sakarya'm sana mı düştü bu yük?
Bu dava hor,bu dava öksüz,bu dava büyük!...
Ne ağır imtihandır başındaki Sakarya...
Bin bir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?..

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
hamallık ki; sonunda ne rütbe var ne de mal!
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan,
Ve ayrılık,anadan,vatandan ,arkadaştan...
Şimdi dövün Sakarya!Dövünmek vakti bu an...
Kehkeşanlara kaçmış eski günleri an.

Hani yunus emre ki, kıyında geziniyordu
Hani ardında çil çil kubbeler serpen ordu.
Nerede kardeşlerin cömert nil,yeşil tuna..!
Giden şanlı akıncı ne gün döner yurduna?
Mermerlerin nabzında hala çarparmı tekbir?
Bulur mu deli rüzgar o sedayı: Allah bir!

Bütün bunlar sendedir bu girift bilmeceler;
Sakarya kandillere katan döktü geceler...
Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin öz vatanında parya!

İnsan üç beş damla kan ırmak üç beş damla su;
Bir hayata çattık k.i hayata kurmuş pusu
Geldi ölümlü yalan gitti ölümsüz gerçek;
Siz hayat süren leşler,sizi kim diriltecek?
Kaf dağını assalar belki çekerde bir kıl.
Bu ifritten sualin kılını çekmez akıl.

Sakarya saf çocuğu masum anadolunun,
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun.
Sen ve ben gözyaşıyla ıslanmış hamurdanız,
Rengimize baksınlar kandan ve çamurdanız!
Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
Aldırma böyle gelmiş bu dünya böyle gider!


Bana kefendir yatak,sana tabuttur havuz,
Sen kıvrıl, ben gideyim son peygamber kılavuz .
Yol onun,varlık onun,gerisi hep angarya...
Yüz üstü Çok süründün,Ayağa kalk SAKARYA....!

0 yorum: